VARAN 1; TAKAS SAÇMALIĞI
Her şey, Ray Allen'ın takımdan gönderilmesiyle başladı diyebiliriz. Takımın son yıllardaki ağabeyi, büyük şutör Ray Allen; gayet saçma bir paketle Boston Celtics yolunu tutuyordu. Ne gerek vardı? Takım, Durant'ın gelişiyle Ray Ray ve Lewis ile birlikte iyi bir yere gelebilirdi. Ha Durant ve Lewis aynı bölgelerde oynadıkları için Lewis'in gönderilmesi bana kalırsa o kadar da saçma değil sonuçta Durant gelecekti onun yerine.
Ray Allen, Durant üzerinde çok olumlu etki yapardı, buna emin olunuz. Ona tecrübesiyle aktaracağı şut dersleri, Kevin Durant'ı gelecekte çok silahlı bir 'canavar' haline dönüştürebilirdi. Hem dışarıdan şut atabilen, hem atletik hem de iyi bir şekilde içeriye yüklenebilecek olan bir Durant eminim ki karşı takımların kabusu olurdu. Fakat Sam Presti Draft gecesi Ray Allen'ı takımdan bir 'hiç' uğruna göndermeyi tercih etti. Sonrası da vahim zaten. O takas sonrası alınan West ve Szcerbiak'ta bir 'hiç' uğruna gönderilecekti. Hadi Presti; hadi koçum.
SÜS OLSUN DİYE TAKASA GİRMEK
Ray Allen takasından elimizde düzgün kalan tek adam; West ve Wally'de saçma bir şekilde Cleveland'a yollanıyordu. Cap boşaltmak derdiniz tamam anladım fakat bu kadar da cap boşaltmak için hamle yapılmaz. Ki asıl takas Cavs & Bulls takımları arasında olmuş kardeşim sen ne diye bu takımlarla birlikte ''kazık'' yiyeceğin bir takasa giriyorsun, kestirmek çok güç. Bu takasta hiç kimseyi almadık biz; sadece West'i ve Wally'i gönderip bir takımın daha güçlenmesine sebep olduk.
Marshall, Newble ve Griffin geldi; Newble serbest bırakıldı. Griffin ise 3-4 dk süre alıyor Marshall'ın da ondan pekte bir farkı yok aslında. Eee böyle bir takastan daha karlı çıkmak varken deyim yerindeyse ''kazık'' yiyerek çıktık bu takastan. Üstelik takımın oyun kurma organizasyonunu da tek Watson efendi üstlenecekti. Sonrasında durum ortada. All-Star arasından sonra maç kazanan ve bazılarını zorlayan takım; şu anda tekrar yerlerde sürünüyor. Hadi Presti; hadi koçum!
RİDNOUR NEDEN KULLANILMIYOR?
Soru gayet açık, Carlesimo efendi. Sen; ABD jenerasyonunun genç yeteneklerinden Ridnour'u hem kullanmıyorsun tamam bunu anladık ama sen bu adamın başka bir takıma gidip yeni bir sayfa açmasına da izin vermiyorsun. Garezin mi var bu adama! Yani birçok takımın hayallerini süsleyen bu adam nasıl olurda Seattle'da süre dahi zor bulur anlayamıyorum hakkaten. Ya Ridnour sakat ya da disiplinsiz -ki bunların olduğuna inanmıyorum bile- ya da Carlesimo'da bir sorun var. İkinci şık daha mantıklı gelmiş olmalı sizlere.
Hayır yani bu kadar yetenekli; yeni trend bir oyun kurucu olmayan (Yeni trend derken; skorer oyun kurucu) tabiri caizse nesli tükenmekte olan bu adam Seattle Sonics sisteminde nasıl süre alamıyor, anlamak gerçekten güç! Hadi Carlesimo; hadi koçum!
POP'TAN DA MI BİR ŞEY ÖĞRENMEDİN BE ADAM?
Haci, sen Spurs takımında çalışmadın mı, asistan olarak? Orda takımı başarıdan başarıya koşturan savunma sisteminde sen de birebir bulunmadın mı? Eee... Bu adamlardan hiç mi bir şey kapmadın be adam sen. Tamam, Seattle ve Spurs takımlarının savunmalarını karşılaştırmıyorum. Bir tarafta; Bowen, Udoka, Duncan gibi adamlar varken bir tarafta ise ''hiç'' söz konusu. Ama yine de Carlesimo takıma savunma direnci aşılayabilir, biraz öğretebilirdi bu takıma savunmayı. Ama takmadı. Hadi Carlesimo; hadi koçum!
BİR BU OLMAMIŞTI: 168 SAYI
Böyle bir sezonda bir tek 170 sayı yememiştik o da oldu. Nuggets karşısında 'kafadan' kaybedilmiş bir şekilde maça başlayan basketbolcularımız daha ilk çeyrekte 50 küsür sayı yiyerek ne kadar iyi savunma (!) yapabileceklerini dosta düşmana kanıtladılar. İkinci çeyrekte savunmasını daha da arttıran takımımız, ilk yarıda 85 kadar sayı yiyordu. Sonrasında Denver'ı yaptığı savunmasıyla bunaltan Seattle Supersonics, Kenyon Martin'in üçlüğüne engel olamıyordu. Ve maç sonunda iyi savunmasının ödülünü 168 sayı yiyerek alan takımımız evine mutlu dönüyordu.
0 savunma diyorum başka bir şey demiyorum. Ve susacağım küfür etmek geliyor içimden ama susacağım. Hadi Carlesimo; hadi koçum!